Başbakan Erdoğan'ın Gaziantep'te unutmadığı 3 aile

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 28 Şubat 2012 23:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Abdulkadir Selvi

'Biz ona Yasin okuduk'

Başbakan Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinde 1 ay önce yaşanan bir sahneyi aktarmak istiyorum.

Gündemde, "AK Parti Ankaralılaştı" tartışması var.

Başbakan Erdoğan, bu benzetmeden rahatsız oluyor. Hatta tepkili demek daha doğru olur.

"Ne Ankaralılaşması" diyor. "Biz kimsesizlerin kimiyiz. Biz siyaseti kimsesizlerin kimi olmak için yapıyoruz"

Söz orada kalmıyor.

Hemen yanı başında oturan AK Parti Gaziantep Milletvekili gazeteci meslektaşımız Şamil Tayyar'a dönüyor ve "Gaziantep denilince üç aile gözümün önünden gitmiyor" diye başlıyor anlatmaya.

Önce 7 yıl önce ziyaret ettiği ilk aileden başlıyor: "Kömürlük gibi bir yerde yaşıyorlardı. 5 çocuğu vardı. İki büklüm olarak girdim içeriye, ayakta durunca başım tavana değmiş, dışarı çıkıp başımdaki tozu silkeledim"

Sonra 6 yıl önce ziyaret ettiği ikinci aileye sözü getiriyor: "Babaları ölmüş, anneleri bakıyor. Çocukların ikisi özürlü, küçük kız sağlıklı". O sırada gözleri doluyor.

Şamil Tayyar'a dönüp, "Antep'te büyük farelere 'cardın' diyorlar değil mi?" diye soruyor.

"Evet efendim" yanıtını aldıktan sonra, "Özürlü çocukların burnunu ve kulağını cardın yemiş"

Üçüncüsü ise çocukları hemofili hastası olan bir aile.

Başbakan'ın bir özelliği var. Bu ziyaretleri medyadan habersiz yapıyor.

Ayrıca ziyaret ettiği yerdeki insanların ihtiyaçlarını tespit ettikten sonra takip ediyor.

Başbakan'ın aileler hakkında verdiği bilgi, onlara gösterdiği ilgi Şamil Tayyar'ı çok etkiliyor. Gaziantep'e gidince Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ile birlikte bu aileleri ziyaret ediyor.

Bir evin bodrum katında yaşayan aileye bir ev alınmış. Şimdi sobalı bir evde yaşıyorlar.

Zaman zaman ziyaret edilip, ihtiyaçları karşılanıyor. Ziyaret sırasında kömür ve gıda ihtiyaçlarının olduğunu belirtiyorlar karşılanıyor.

Çocuklar hemofili hastası olan anne Özgül Erşahin'in Başbakan'dan iki isteği olmuş.

Başlarını sokmak için bir ev ve hemofili olan çocuklarının sünnet ettirilmesi. Başbakan, annenin taleplerini not etmiş, aileyle ilgilenmesi için o sırada AK Parti İl Başkan Yardımcısı olan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu'nu görevlendirmiş.

Tahmazoğlu öncülük etmiş 75 bin para toplanıp, aileye önce bir ev alınmış. Şimdi bir apartman dairesinde oturuyorlar. Sonra çocukları İstanbul'da özel bir klinikte sünnet ettirilmiş. Onlar da bu ilgiyi karşılıksız bırakmamış. Çocuklar okuyor, biri üniversiteye gidiyor.

Kocası ölmüş, ikisi engelli üç çocuğuyla hayat mücadelesi veren Fatma Ana'nın dramı ise başka. O bir yandan yoksullukla mücadele ederken, diğer taraftan da engelli çocuklarına bakmaya çalışıyor.

Başbakan anlatırken gözlerinin dolmasına neden olan, farelerin burnunu ve kulağını yediği engelli çocukların annesi.

Eli öpülesi çilekeş bir Anadolu kadını.

Başbakan'ın talimatı üzerine müstakil bir "Antep evi" alınmış. İhtiyaçları karşılanmış.

Engelli çocukları böylece, büyük fareler yani cardınlar tarafından kemirilmesi tehlikesinden uzaklaştırılmış.

O nur yüzlü kadın da boş durmamış. Sağlıklı olan küçük kızını okutmuş, liseyi bitirmesini sağlamış.

Tüm bunları Başbakan'ın insani duyarlılığını paylaşmak ve "Ankaralılaştı" tartışmasından rahatsız olduğunu ortaya koymak için aktarmadım.

Şamil Tayyar iki belediye başkanı ile aileleri ziyaretinde, "Başbakan'a dua ediyoruz" diyorlar.

Engelli çocuklarının kulağını ve burnunu fareler kemiren Fatma Ana ise, "Televizyonu açtım, haberlerde 'Başbakan ameliyat olmuş' dediler. Televizyonu kapattım ona Yasin okudum" diye anlatıyor.

İşte Erdoğan'ın başarısındaki sır burada.

O Gaziantep'in bir semtinde, kapısından geçerken burnumuzu tuttuğumuz kömürlükten bozma bir yerde yaşayan yoksulu, çocuğunun yüzünü farelerin kemirdiği çileli anneyi bulup ziyaret ediyor. Onları anlatırken gözleri doluyor.

Ankara Hüseyin Gazi'de gecenin ilerleyen bir saatinde Çorumlu bir kardeşimiz kapısı çalındığında, "O sensin değil mi?" diye boynuna sarılıyor.

Gaziantep Şahinbey'de Fatma Korkmaz ise, "Televizyonu açtım, haberlerde Başbakan ameliyat olmuş dediler. Televizyonu kapattım, ona Yasin okudum" diyor.

Bugün 28 Şubat.

Hani bin yıl devam edeceği söyleyen darbenin yıldönümü.

28 Şubat'ın mağrurları hesap verme korkusuyla tir tir titrerken, 28 Şubat'ın mağdurları ise ülkenin yönetiminde.

Onların elinde tankları, topları vardı. Onları yürüttüler. Bunların arkasında da milletin duası vardı.

Herkes bir izah getirecek ama bence işin özü bu.

Milletin duası, tankları yendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber